FESLEĞEN KOKULU MUTFAK


29 Ekim 2013 Salı

FIRIN MAKARNA

Makarnayı sevmeyen var mıdır? Ya fırın makarnayı? Ben çok severim. Aslında fırın makarna demek çok doğru olmayabilir. Çünkü fırın makarna bol yumurta ve sütle yapılan bir yemektir. Dolayısıyla biraz yumurta kokusu olur ve ben bunu pek sevmem. Benim yaptığım ve sizlerle tarifini paylaşacağım yemeğe ise beşamel soslu makarna demek daha doğru olur. Üzeri nar gibi kızarmış, mis gibi peynir kokulu enfes bir makarna yapmaya hazır mısınız?

Malzemeler:

1 paket (500 gr) istediğiniz şekil makarna (ben Barilla penne kullandım)
5 litre su
1 yemek kaşığı tuz
1/2 kibrit kutusu kadar tereyağı
100-150 gr. rende kaşar peyniri (ben 100 gr kullandım. 50 gr da çedar peyniri kullandım)

Harcı için:
2 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
1 su bardağı krema
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz


                               

- Derin bir tencereye 5 lt. su koyup kaynatmak üzere ocağa oturtalım.


- Kaynamaya başladığında 1 yemek kaşığı tuzu ekleyip makarnaları tencereye boşaltalım.


- Her makarna paketinin üzerinde pişme süresi yazılıdır. Benim kullandığım makarna için pişme süresi 10 dakika olduğundan ara ara karıştırarak 10 dakika pişirdim makarnayı.
- Pişen makarnaları süzgece alalım.


- Süzülen makarnayı tekrar tencereye alıp içine tereyağını ve rende kaşar peynirinin 3-4 kaşık kadarını koyup karıştıralım.


- Şimdi sıra harcı hazırlamakta. Bir çırpma kabına yumurtayı kıralım.


- Üzerine sütü ekleyip yumurtayla birlikte çırpalım.


- Tencereye unu koyalım.


- Yumurtalı sütü, bir çırpma teli ile çırparak unun üzerine dökelim ve tencereyi ocağa oturtup çırpmaya devam ederek, kıvamı iyice koyulaşıncaya kadar pişirelim. Pişen harcı ocaktan alıp kremayı ve 1 tatlı kaşığı tuzu ekleyip karıştıralım.



- Fırını 200 dereceye ayarlayalım.
- Harcın 3 yemek kaşığı kadarını ayırıp kalanını makarnanın üzerine döküp iyice karıştıralım ve bir fırın kabına koyalım.



- Ayırdığımız harcı makarnanın üzerine yayalım ve en üste de kalan peynir rendesini koyup 200 dereceye ısıtılmış fırında 20 dakika (üzeri kızarana kadar) pişirelim.



- Fırından çıkarıp 25-30 dakika kadar dinlendirelim.

                                     

Mmmmmm.... Mis gibi fırın makarnamız servise hazır. Afiyet olsun.

25 Ekim 2013 Cuma

LOR KURABİYESİ

Lor kurabiyesi benim için çocukluktan gelen bir lezzettir. Ama annemin tarifi değil bu sefer ki tarifim. Çocukken yaz tatillerinde Marmaris'e giderdik. 40'lı yaşlarda olduğum düşünülürse, o yıllarda Marmaris küçücük bir kasabaydı. Çarşısının içinde bir pastane vardı. Kapısının önünde bir masa durur ve bunun üzerinde de paketlenmiş lor kurabiyesi ve beze satılırdı. Oradan aldığımız kurabiyelerin tadına doyamazdım. Bezeleri de muhteşemdi. Ama benim için kurabiyenin yerini tutmazdı. Yıllarca yaz tatillerinde o kurabiyelerden aldık. Daha sonraları Marmaris büyüdü ve kalabalıklaştı. Biz de Datça'ya gitmeye başladık. Şu an hala o pastane duruyor mudur ve hala o güzel kurabiyelerden yapıyor mudur bilmiyorum. Ama o kurabiyenin tadını tutturabildiğimi düşünüyorum ve sizlerin de yapmanız için işte tarifini yazıyorum. Kolay gelsin...


Malzemeler:

250 gr. tatlı lor
100 gr tereyağı veya margarin (oda sıcaklığında)
1 su bardağı toz şeker
1 yumurta + 1 yumurtanın sarısı
2-2.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

Üzeri için:
1 yumurtanın akı
Toz şeker

- Unun içine kabartma tozunu koyup karıştıralım.
- Karıştırma kabımıza oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı, tatlı lor, toz şeker ve yumurtaları koyup karıştırarak bulamaç haline getirelim.



- Karışıma yavaş yavaş kabartma tozlu unu ekleyerek tüm malzemeleri kulak memesi yumuşaklığına gelene kadar yuğuralım.


- Fırınımızı 180 dereceye ayarlayalım.
- Üzeri için ayırdığımız yumurta akını bir kaseye koyarak çırpalım.
- Başka bir kaseye de 3-4 yemek kaşığı toz şeker koyalım.
- Hamurdan kopardığımız ceviz büyüklüğündeki parçaları yuvarlayarak üzerlerine hafifçe bastırıp kurabiye şekli verelim.
- Şekil verdiğimiz kurabiyeleri önce yumurta akına, sonra toz şekere batırıp, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.




- Hamurun tümü bittiğinde tepsiyi 180 dereceye ısıtılmış fırına koyup 20-25 dakika kadar (üzeri hafif kızaracak. Çok pişerse sertleşir) pişirelim.


- Pişen kurabiyeleri fırından alıp soğumaya bırakalım.
- Soğumasını sabırsızlıkla bekledikten sonra afiyetle tüketebilirsiniz....


22 Ekim 2013 Salı

TEL ŞEHRİYELİ BULGUR PİLAVI

Kıymalı pırasa pişirip de bulgur pilavı yapmazsam olmaz. Bol tereyağlı, mis gibi kokan bir bulgur pilavının tadına doyum olmaz. Tıpkı annemin yaptığı bulgur pilavı gibi. Ne çok yapışık, ne çok diri. Tane tane enfes bir pilav.

Malzemeler:
2 su bardağı pilavlık bulgur
1 su bardağı tel şehriye
75 gr tereyağı ( 15 gr tereyağı 1 yemek kaşığı ediyormuş. Buna göre 5 yemek kaşığı tereyağı gerekiyor)
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 su bardağı domates suyu
3 su bardağı sıcak su (domates suyu kullanmak istemezseniz 4 bardak su kullanabilirsiniz)
1 tatlı kaşığı tuz



- Pilav tenceremize yağlarımızı koyup eritelim.
- Eriyen yağa tel şehriyeyi ekleyip altın rengine dönene kadar kavuralım.




- Kavrulan şehriyeye bulguru ekleyip 1-2 dakika daha kavurup sıcak suyu, domates suyunu ve tuzu koyup tencerenin kapağını kapatalım.



- Kaynamaya başladığında ocağı kısıp suyunu çekene kadar pilavı pişirelim.


- Fazla bekletmeden servis yapalım.

Eh, daha önce de söylediğim gibi "bulguru pişir yut, pirinci pişir unut".
Afiyet olsun.

KIYMALI PIRASA

Uzun bir bayram tatilinin ardından yapılan bir pazar alışverişinde gördüm ki kış sebzeleri çıkmış. Pırasalar, lahanalar, ıspanaklar, karnıbaharlar... Birkaç ay önce sevinçle karşıladığımız yaz sebzelerini hemen bir kenara bırakıp, yeni çıkanlara yöneldim. Hepsi de gözüme müthiş lezzetli göründü. Hatta daha da güzel olanı otlar da pazar tezgahlarını süslemeye başlamış. Radikalar, turpotları, brokoliler... Gerçekten tezgahlar resim gibiydi. İşte o güzel sebzelerden biri pırasa. Pek çok kişi pırasayı zeytinyağlı yapar. Benim çocukluğumda da annem zeytinyağlı pirinçli yapardı çok zaman. Fakat eşim kıymalı pırasayı sevdiği ve her yaptığım zeytinyağlı pırasa evde süründüğü için artık pırasa bizde ya ıspanak, ısırgan, sarmaşık gibi otlarla kavrulur ya da kıymalı yemeği pişirilir. Ve ben de bugün düdüklü tencerede çabucak pişirilen kıymalı pırasa tarifini vereceğim size. Yanında da bulgur pilavı çok yakışır, haberiniz olsun.



Malzemeler:
1 kg pırasa
1 küçük kuru soğan
1 yumurta kadar kıyma
1/4 çay bardağı zeytinyağı
2 tatlı kaşığı domates salçası
2.5 çay bardağı su
1 tatlı kaşığı tuz

- Pırasaları ayıklayıp yıkayalım ve 2-3 parmak kalınlığında olacak şekilde doğrayalım.



- Düdüklü tencereye kuru soğanı yemeklik doğrayalım. Tuzu da ekleyerek zeytinyağında sararıncaya kadar kavuralım.



- Sararan soğanların üzerine kıymayı ekleyip suyunu salıp çekene kadar kavurmaya devam edelim.


- Domates salçasını koyup biraz daha karıştıralım.


- Pırasaları ekleyip tüm malzemeleri harmanladıktan sonra suyu ekleyelim ve tencerenin kapağını kapatıp düdük öttükten sonra 10-12 dakika kadar pişirelim.



- Tencerenin kapağını açtıktan sonra pırasaların pişip pişmediğini kontrol edelim.


- Yemeğimiz servise hazır.


Afiyet olsun.


4 Ekim 2013 Cuma

ÇİKOLATALI PANNA COTTA

Geçen haftaki tatlı çarşambamıza iki yeni arkadaşımı davet ettim. Evimize ilk kez gelecekleri için de değişik ve güzel bir şeyler sunmak istedim. Ne zamandır aklımda panna cottayı çikolatalı yapmak vardı ve bunu uygulamaya karar verdim. Miktarlar konusunda çekincelerim olduğu için de önce deneyip, yorumları alıp sonra yazmanın uygun olacağını düşündüm. Deneyenler çok beğendiler. Ev halkı da beğenmiş olmalı ki tatlı kapışıldı. Gerçekten bir kez panna cottayı yapın. Göreceksiniz ki çok hafif ve müthiş lezzetli bir tatlı. Yapımı da son derece kolay. Sunumu ise son derece gösterişli. Üzerine hafif bir meyve sosu ile bir kaç dokunuş yaptınız mı, en resmi misafirlerinize dahi göğsünüzü gere gere sunabilirsiniz.




Malzemeler:
1250 ml süt
750 ml krema
2 tepeleme yemek kaşığı kakao
1 küçük su bardağı toz şeker
30 gr. (10 adet) yaprak jelatin
80 gr ( bir adet kare) bitter çikolata
1 kahve fincanı kahve likörü ( çikolata likörü, viski veya konyak da olabilir)

- Tencereye kakao ve toz şekeri koyup karıştıralım.


- Üzerine sütün 3 bardak kadarını yavaşça karıştırarak dökelim.


- Tenceremizi ocağa alıp karıştırarak kaynatalım.

                                     

- Kaynamaya başlayınca elimizle böldüğümüz bitter çikolatayı ekleyip eriyene kadar karıştıralım.
- Derin bir kaba jelatinleri koyup üzerine çıkacak kadar soğuk su ile ıslatalım.


- Kaynattığımız sütün içine kalan sütü ve kremayı ekleyip karıştırarak krema eriyip, karışım kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtmaya devam edelim. Sıcaklık parmağımızın dayanma noktasına geldiğinde tencereyi ocaktan alalım.


- Kahve likörünü ekleyelim.
- Kremalı karışıma sudan çıkardığımız jelatinleri de ekleyip homojenize bir karışım olana kadar karıştıralım.
- Hazırladığımız kaselere tatlımızı paylaştıralım.



- Oda sıcaklığına gelince üzerlerini streç film ile örtüp buzdolabına kaldıralım ve tam bir gün orada tutalım.
- Ertesi gün kapların kenarlarını bıçakla sıyırarak tabağa ters çevirelim ve süsleyerek servis yapalım.


- İsterseniz tatlıları tabaklara ters çevirirken yanınızda biraz kaynar su bulundurun. Bıçakla sıyırdıktan sonra kabın tabanını kaynar suya batırın. Tatlınız tabağa daha kolay çıkacaktır.
Afiyet olsun.

1 Ekim 2013 Salı

ZEYTİNYAĞLI YEŞİL MERCİMEK

Yavaş yavaş sonbaharın kendini hissettirmeye başladığı bu günlerde, soframıza çorba ve baklagilleri koyma zamanının geldiğini fark ettim. Aslında baklagil deyince aklıma hep etli ve kıymalı olanlar gelir. Ama geçen gün gene bir çocukluk lezzetim hafızama geldi oturdu. Annemin çok güzel yaptığı bir yemek olan zeytinyağlı yeşil mercimek. Çocukken özellikle üzerine limon sıkarak yemeye bayılırdım. İster yanında bulgur pilavı ile yemek olarak tüketin, isterseniz şimdi tarifini vereceğim gibi ezerek meze olarak sofranıza getirin. Her haliyle lezzetli, besleyici ve faydalı.

Malzemeler:
1 su bardağı yeşil mercimek
2 su bardağı su
2-2.5 su bardağı kaynar su
1 kuru soğan
1 orta boy havuç
1 tepeleme tatlı kaşığı domates salçası
1/2 çay bardağı zeytinyağı
2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz şeker



- Tencereye yıkayıp süzdüğümüz yeşil mercimeği ve 2 su bardağı suyu koyup ocağa oturtalım.


- Kaynamaya başladıktan sonra 5 dakika kadar kaynatmaya devam edip ocaktan alalım ve yeşil mercimekleri süzerek kara suyunu dökelim.
- Kuru soğanı ve havucu yemeklik olacak şekilde küp küp doğrayalım.


- Tencereye zeytinyağını, doğradığımız kuru soğan ile havucu ve tuzu koyup kavurmaya başlayalım.


- Soğanların rengi sararınca domates salçasını ekleyelim ve karıştıralım.



- Süzülmüş yeşil mercimekleri ve toz şekeri ekleyip bunları da karıştıralım.


- En son 2 su bardağı kaynar suyu koyup tencerenin kapağını kapatalım ve kısık ateşte mercimekler yumuşayana kadar pişirelim.


- Mercimekler yumuşadığında ocağı kapatıp ılınmasını bekleyelim.


- Eğer yemek olarak tüketecekseniz 1/2 bardak daha su ekleyebilirsiniz. Biraz suluca olması iyi olur.
- Ama meze olarak tüketmek isterseniz su eklemeyin. Yemek ılındığında ya tel süzgeçten ezerek geçirin veya blenderla çırpın. Pütürsüz ve koyuca bir boza kıvamında olacak. Çırptıktan sonra servis tabağına alın ve buzdolabında soğumaya bırakın.


- Servis yaparken üzerini limon dilimleriyle süsleyebilirsiniz.


Afiyet olsun.